SEYYİD BÜKLÜ DEDE

HER NE ARAR İSEN KENDİNDE ARA. (hacı bektaş veli)

ANKARA'DA DOMUZ GRİBİNDEN FLAŞ UYARI...

Mesut AYDIN tarih 18.10.2009, 11:04 (UTC)

Domuz gribinde vaka sayısı 26'ya yükseldi. Bakanlık velilere "grip olan çocukları okula göndermeyin" uyarısı yaptı..

Başkent'te özel bir ilköğretim okulunda ortaya çıkan domuz gribi salgınından etkilenen sayısı artıyor. Vaka sayısı 26'ya yükseldi.

Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmalar sonucunda virüsü kapan kişilerin yakınlarından alınan numuneler sonuçlandı. Yapılan açıklamaya göre ilk vaka dâhil olmak üzere toplam 26 vaka pozitif olarak tespit edildi. Bu vakalardan 21'i öğrenci, 4'ü veli ve 1'i öğretmen.

Bu gelişme ile Türkiye'deki toplam vaka sayısı 518'e ulaştı. Bakanlığın açıklamasına göre tüm vakaların genel durumları iyi, kontrol ve tedavileri evlerinde sürdürülüyor.

Bakanlık ailelere, grip belirtileri olan çocuklarını okula, dershaneye, kreş veya bakımevine göndermemelerini önerdi.

ÇANKAYA'DA DÜĞÜN EVİNDE YANGIN ÇIKTI ...

Mesut AYDIN tarih 18.10.2009, 11:04 (UTC)

Çok sayıda kişinin de dumandan etkilendiği yangın, korku dolu anların yaşanmasına neden oldu. Dumandan etkilenenlere ambulansta oksijen verildi. Yangının çıktığı bina, polis tarafından boşaltıldı. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye yangını büyümeden söndürdü.

Olay, Seyranbağları 1 Cadde 170 sokak üzerindeki bir binanın birinci katında gece saat 01.30 sıralarında meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, bir aile, tüp üzerinde düğün yemeği yapmak için hazırlık yaptı. Bu sırada yemeğin bulunduğu tüp, bir anda alev alarak halıyı tutuşturdu. Yangını fark ederek mutfağa giden bir bayanın yüzü alevlerden etkilendi. Evde bulunan çok sayıda kişi ise dumandan etkilenerek kendilerini sokağa attı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri binayı boşalttı. İtfaiye ise alevlere kısa sürede müdahale etti. Korku dolu anların yaşanmasına neden olan yangın itfaiye tarafından büyümeden söndürüldü.
Yüzü hafif şekilde yanan bayana olay yerine gelen acil servis görevlileri ilk müdahaleyi yaptı. İsmi öğrenilemeyen yaralı kadın, ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Bu arada dumandan etkilenenlere ambulansta maske takılarak oksijen verildi.

ANKARA'LILAR AMAN DİKKAT!...

Mesut AYDIN tarih 18.10.2009, 11:03 (UTC)

Önal, testler kapsamında 3 noktada yapılan denetimlerde bir taksi şoförünün 15 gün içinde tam 137 kırmızı ışık ihlali yaptığını belirterek, "Kendini valiliğe çağıracağım, hem tebrik edeceğim hem de ehliyetine el koyacağım" dedi.

Vali Önal, gazete ve ajansların Ankara temsilcileriyle biraraya geldi. Ankara Vilayetler Evi'nde gerçekleşen toplantıda Önal, 'Ankara Kent Güvenlik Sistemi'nin yakında hizmete gireceğini açıkladı. Şu an test aşamasında olan sistemle birçok veri elde ettiklerini ve bu verilerin kendilerini çok şaşırttığını belirten Önal, Ankara'daki 3 ayrı noktada gerçekleştirilen test aşamalarında hız sınırı ve kırmızı ışık ihlallerinin ilk sıralarda yer aldığını kaydetti. Vali Önal, özellikle Eskişehir Yolu'nda yapılan

'robot' kameralı denetimlerde hız 50 kilometreye ayarlandığında tüm araçların hız ihlali yaptığını tespit ettiklerini açıkladı. Vali Önal, şunları kaydetti:

"Robot kameralardaki bu hız sınırını 70 kilometreye çıkarttığımızda da durum değişmedi ve bütün araçlar hız ihlali yaptılar. 80 kilometrelik hız sınırında dakikada 22 araç, 90 kilometrelik hız sınırında ise dakikada 15 araç hız ihlali yaptı."

'ESKİŞEHİR YOLU'NDA HIZ LİMİTİ 70 OLACAK'

Vali Önal, uygulama sırasında maksimum hız sınırını henüz belirlemediklerini, bu hız limitinin 50 kilometre olmayacağını da belirterek, "Bütün kanunları harfiyen uygulamaya kalkarsanız halk isyan eder. Biz bu sınırı yüzde 10 opsiyonlu olmak üzere 70 kilometre olarak uygulamayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Test aşamasındaki sürecin tamamlanmasının ardından Ankara'da 90 ayrı merkezde 850 kamerayla trafik denetimlerinin yapılacağına dikkat çeken Önal, cezalardan elde edilecek gelirin bir kısmının da İl Özel İdare bütçesine tahsis edileceğini, burada toplanacak paranın yine Ankara trafiği için kullanılacağını kaydetti.

Vali Önal, 15 gündür devam eden test denetimlerinde ortaya çıkan ve kendilerini şaşırtan ilginç olaylar hakkında bilgi verirken, "Düşünün sadece 3 noktada bu denetimleri yapıyoruz. Bir taksi şoförü sadece bu 3 noktada tam 137 kez kırmızı ışık ihlali yaptı. Kendini valiliğe çağıracağım, hem tebrik edeceğim hem de ehliyetine el koyacağım" dedi.

BAKANA 287 TL'LİK TRAFİK CEZASI

Yine kameralarla yapılan denetimlerde ismini vermediği bir bakanın makam otomobiline hız sınırını aştığı için 287 TL trafik cezası kestiklerini belirten Önal, bakanın daha sonra kendisini aradığını ifade ederek, "Sayın Bakan'a 'meskun mahallerde hız sınırı belli. Keşke zamanında hız sınırlarını buna göre ayarlasaydınız' dedim" diye konuştu.

Ankara'nın en büyük sıkıntısının trafik olduğunu, Ankara'da trafikteki araç sayısının 1 milyonu geçtiğine işaret eden Önal, "Metro sağlıklı bir şekilde çalışmadığı sürece trafiği rahatlatmak mümkün değil" dedi.

Ankara'daki 'taksi terörü' ile ilgili de ciddi tedbirler almaya başladıklarını ifade eden Önal, "Bu konuda bize Taksiciler Odası'nın da çok yardımcı olması lazım. Bir taksiyi birden fazla kişi kullanıyor. Bunları kayıt altına almalıyız. Düşünün taksiye biniyorsunuz 'Atakule' diyorsunuz, 'Ağabey Atakule neresi?' diye soruyor. Böyle taksi şoförü mü olur?" şeklinde konuştu.

'ACABA ÜZERİNE GÜNEŞ Mİ VURDU DİYE ŞAŞIRDIM'

Ulus'taki Atatürk Heykel Grubu'nun altın sarısına boyanmasına ilişkin sorular üzerine Vali Önal, şunları söyledi:

"Ankara'nın başkent oluşunun yıldönümü törenlerinde Ulus'a doğru yanımda Büyükşehir Belediye Başkanı ve Garnizon Komutanı ile birlikte yürürken, bir anda üçümüz altın sarısına boyanan Atatürk Heykeli'ni görünce şaşırdık. Ben birden 'üzerine güneş mi vurdu' diye düşünürken birbirimize sorduk, hiçbirimizin de böyle bir talimatının olmadığı anlaşıldı. Temizlik firması, temizlik olayını fazla abartmış. Ama çok şükür ki, Zafer Anıtı'nı kurtardık. Heykelin eski haline döndürülmesi için de çalışmalar başladı."

ALEVİ ŞEHİDE SUNNİ TÖREN

Mesut AYDIN tarih 18.10.2009, 11:01 (UTC)

Alevi şehide Sünni tören

Eruh’ta şehit düşen Murat Taş için yapılan cemevi töreni, “resmî cenaze camide” diye yarıda kesildi. Şehit Taş’ı son yolculuğuna uğurlamak için yakınları önceki gün Alibeyköy Cemevi’nde toplandı. Cemevinin dedesi Hüseyin Güzelgül cenaze duası için hazırladığı konuşmayı yaptı. Bu sırada cemevine gelen ‘yarbay’ rütbeli bir subay, Taş’ın ailesiyle görüştü. Ardından, cemevindeki cenaze, resmî törenin Ataköy Camii’nde olduğu söylenerek yarıda kesildi. Camideki törene CHP lideri Baykal ile Birinci Ordu Komutanı Iğsız da katıldı. Cemevi dedesi Güzelgül şikayetçi: Son görevimizi yapmamıza izin verilmedi

Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Çukurca ilçelerinde çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden askerler, önceki gün düzenlenen cenaze törenleriyle son yolculuklarına uğurlandı.

Bu haber, gazetelerde “Gözyaşları sel oldu, aktı” türü başlıklarla verildi. Anne ve babalar, eşler ve kardeşler, bayrağa sarılı cenazelere sarılıp ağladılar. “Akan kan dursun, kardeş kanı dökülmesin artık” diyen babalar oldu

Ama bu cenaze törenlerinden biri vardı ki, arka planında tipik bir “ayrımcılık” örneği yaşandı.
Eruh’ta PKK’lılarla girdiği çatışmada hayatını kaybeden Jandarma Başçavuş Murat Taş, Amasyalı bir Alevi Türk vatandaşıydı. Cenazesi, İstanbul Ataköy 5. Kısım Camii’nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. Cenaze törenine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ı. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler’in aralarında olduğu çok sayıda sivil ve askeri yetkili katıldı. Oysa Murat Taş’ın cenazesi, Ataköy Camii’nden önce İstanbul Alibeyköy Cemevi’ne getirilmişti. Ailesi, yakınları Alibeyköy’de ikamet ediyordu. Cemevi dedesi ve toplanan cemaat, Taş’ı son yolculuğuna uğurlamak için hazırdı. Alibeyköy Cemevi’nin dedesi Hüseyin Güzelgül cenaze duası öncesi hazırladığı konuşmayı da yapmıştı.

O anda cemevine yanındaki askerlerle beraber, “yarbay” rütbeli bir subay geldi. Murat Taş’ın acılı ailesiyle konuştu. Ve kimseler ne olduğunu bile anlayamadan, Murat Taş’ın cenazesi Ataköy’e götürüldü.

Dede ve cemaat şaşkın

Dede Hüseyin Güzelgül ve hazırdaki cemaati şaşkına çeviren bu olayın nedeni ise, “resmî tören Ataköy Camii’nde yapılacak” olmuş. Dedenin ve cemaatin olası tepkisini engellemek istediğinden olsa gerek, yarbay “buraları da tanımak lazım” gayet “ılımlı” sözler sarf etmiş. Hatta kendisinin de “Alevi” olduğunu söylemiş. Ama sonuçta cenazeyi, ailenin ve toplanan Alevilerin son görevlerini yapmalarına imkan tanımadan Ataköy Camii’ne götürmüşler...

Konuyla ilgili tüm çabalarımıza karşın Taş’ın acılı ailesine ulaşamadık. Fakat olaya tanık olan Alevi camiası şaşkın. Hüseyin Dede, “O anda orada şehidin bazı yakınları vardı, biraz da yaşadıkları acı nedeniyle bu duruma sessiz kaldılar, belki de ne olduğunu bile anlayamadılar. Yoksa biz cenazemize sahip çıkardık, görevimizi yerine getirmeden vermezdik” diyor.

Daha önce bazı Alevi şehit askerler için hem cemevi hem de camide törenler düzenlenmişti. Sonuçta kimsenin beklemediği bu fiili tutum neticesinde Murat Taş’ın cenazesi “resmî tören”le Ataköy Camii’sinden kaldırıldı.

Alevice defnedilmesine izin verilmedi

Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Balkız: Bunu sadece hacı hoca tayfası yapar diyorduk. Demek ki subaylar da yapabiliyor. Üstelik bir şehide bunu yapabiliyorlar. Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir. Orada cem yaparız, cenazelerimizi oradan kaldırırız. Kendi usulümüze göre. Oradan helalleşir, oradan yolcu ederiz. Bu askerimiz Alevi doğdu, Alevi yaşadı, Alevice askerliğini yaptı, Alevi şehit oldu. Ama Alevice defnedilmesine yüce devletimiz izin vermedi.

Cemevlerini bunun için kurmuştuk

Hüseyin Güzelgül (Alibeyköy Cemevi Dedesi): Karşılaştığımız bu uygulamalar Ebu Süfyan zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir.
Yıllarca camilerde “Alevidir, cenaze namazı kılınmaz, cenazesi yıkanmaz” gibi dışlayıcı, horlayıcı yaklaşımlara maruz kaldık. Cemevlerini biraz da bunun için kurduk. Bir Alevi Hakk’a yürüdüğünde, tabii ki cenazesi cemevinden kaldırılır. Kabullenseler de kabullenmeseler de cemevleri vardır, canlarımızın cenazeleri de cemevinde kaldırılır. Açılım yapılacağı söyleniyor. Çalıştaylar düzenleniyor. Ama ordu bile böyle yaptıktan sonra, bunun samimiyeti tartışmalıdır.

BEBEĞİN ÜZERİNDEN TREN GEÇTİ

Mesut AYDIN tarih 18.10.2009, 10:59 (UTC)

Melbourne'da yaşanan bir olay 'işte mucize bu' dedirtti. Metro istasyonunda trenin altında 30 metre sürüklenen 6 aylık bebek olaydan sağ olarak kurtuldu.

BEBEK ARABASI RAYLARA DOĞRU KAYDI

Daily Mail'in haberine göre; istasyonda treni bekleyen anne birkaç saniyeliğine elini bebeğinin arabasından çekiyor.

Bebek arabası raylara doğru eğimli olan platformdan aşağıya doğru kayıyor. Anne fark ettiğindeyse iş işten geçmiş oluyor. Çünkü o bebek o anda gelen trenin altına çoktan giriyor.

BEBEĞİN ÖLDÜĞÜ ZANNEDİLDİ

Tren durduğunda platformda bulunan herkes bebeğin öldüğünden kesinlikle emin...

Hatta kurtarma ekibi de trenin altına bebeğin cesedini çıkarmak için giriyor.

30 METRE SÜRÜKLENDİ AMA YAŞIYOR

Ve sonunda yaşanlarlar kesinlikle bir mucize! Trenin altında 30 metre sürüklenen bebek oradan canlı çıktı.

Konuyla ilgili açıklama yapan yektili "annenin dikkatsizliği sözkonusu ama bebek gayet sağlıklı. Sadece kafasında ufak bir şişlik var

FRANSA'NIN ÜNLÜ RAP YILDIZI DİAM'S MÜSLÜMAN OLDU...

Mesut AYDIN tarih 18.10.2009, 10:57 (UTC)

Birkaç yıl önce devlet okullarında dinî sembollerin taşınmasını yasaklayan ülke, şimdi de çarşaf ve burka ile sokağa çıkılmasını yasaklamayı tartışıyor. Örtünün kadınları `esirleştirdiği` ileri sürülen böyle bir ortamda `rap`in prensesi` olarak bilinen ünlü yıldızın İslam`ı seçerek örtünmesi büyük yankı uyandırdı.

Babası Kıbrıslı, annesi Fransız olan sanatçının asıl adı Mélanie Georgiades. Ancak o Diam`s adıyla ünlü oldu. 2003 yılından itibaren çıkarttığı CD`lerle erkek egemenliğindeki rap dünyasında yer edinmeyi başaran Diam`s`ın 2007`deki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Sarkozy için yaptığı `Halkı değil sadece kendini seviyor.` açıklaması dikkat çekmişti.

Nicolas Sarkozy`yi şarkı sözleri ve açıklamarıyla hedef aldı. 2007`de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turundan sonra Sarkozy için `Onu sağcı bir adam olarak değil, tehlike olarak görüyorum. Halkı değil sadece kendini seviyor.` şeklinde açıklamaları dikkat çekmişti. Diam`s, son bir yıldır ortalıkta gözükmüyordu. Paris Match dergisi, geçtiğimiz günlerde ünlü yıldızın `dönüşünü` duyurdu. `Diam`s yolunu arıyor` başlıklı dosyada şarkıcının, yeni evlendiği Müslüman eşiyle birlikte bir camiden çıkarken çekilen başörtülü fotoğrafı yayımlandı. Ünlü yıldızın yeni hali herkesi şaşırttı. Depresyona girdiği iddia edildi. Fransız medyasında çıkan bazı haberlerde, Diam`s`ın yeni değil, aylar önce Müslüman olduğu, bazı gazete ve derginin bundan haberdar olduğu ama haberi yayımlamadığı dile getiriliyor. Şimdi, Diam`s`ın müzik hayatına devam edip etmeyeceği, ederse nasıl devam edeceği ve fanlarının başörtülü Diam`s`a nasıl tepki vereceği merak ediliyor.

Diam`s, başörtülü fotoğrafının yayımlanmasının ardından, `dönüşüne` ilişkin hiçbir açıklama yapmadı. Şarkıcının, bu konuda konuşmak istemediği ifade ediliyor. Sadece, yeni çıkacak albümünün tanıtımında, çok kısa bir süre basının karşısına çıkarak hayranlarına `çok iyi olduğunu` ve `her şeyin yolunda gittiğini` söyledi. Ünlü yıldızın merakla beklenen son albümü `S.O.S` önümüzdeki ay piyasaya çıkacak. Bu arada, internet sitelerinde Diam`s`ın başörtülü olarak şarkı söylerken çekilen görüntüleri yayımlandı. Öte yandan, yeni albümünün kapağında şarkıcının şapkalı bir fotoğrafı bulunuyor.

<- Geri

1 2 3

Devam ->